Polonya’da kadınlar hükümete geri adım attırdı

Bugün tüm dünyada COVİD-19 salgınıyla daha da görünür hale gelen derin bir siyasi, ekonomik ve toplumsal kriz yaşanıyor. Yaşanan bu krizi aşamayan iktidarlar ve egemen sınıflar tarihin bütün kriz dönemlerinde olduğu gibi faşizme ve onun araçlarına yaslanıyor. Krizi çözemeyen iktidarlar gün geçtikçe baskı ve zoru arttırıyorlar. Irkçı, kadın düşmanı ve gerici fikirlerle iktidarlarını devam ettirmeye çalışıyorlar. Polonya’dan Brezilya’ya, Amerika’dan Türkiye’ye ülkelerin kendi öznelliklerini saklı tutmakla birlikte neofaşizm yükselişe geçti. Yükselen faşizmin en önemli ortak noktalarından biri de kadın düşmanlığı. Dinci gericilik ve cinsiyetçilik kadınların nasıl yaşaması gerektiğini anlatan diyanet fetvaları, müftüler, cübbeli cübbesiz bilimum tarikat liderleri, uygulanmayan yasalar ve uluslararası sözleşmeler, yoksulluk ve işsizlik tümü kadınların hayatlarını kuşatmaya çalışıyor. Faşist iktidar kadınların haklarına, hayatlarına saldırarak rejimlerini yeni bir toplumsal cinsiyet rejimiyle desteklemeye çalışıyorlar.

Tüm dünyada yükselen gerici rejimlere en güçlü barikatı yine kadınlar örüyor. Geçtiğimiz yıl milyonlarca Arjantinli kadın yasal kürtaj hakkı için parlamentoyu sarmış ve kadınların taleplerini görmeyen hiç kimsenin bugün siyaset yapamayacağını açıkça ortaya koymuştu.  Brezilya’da da binlerce kadın, tecavüz mağdurlarının yasal kürtaja erişimini zorlaştıran 5069 nolu yasa tasarısının protesto etmek için sokakları doldurmuş ve kazanmıştı. Geçtiğimiz günlerde de Polonya’da milyonlarca kadın hâlihazırda kısıtlı olan kürtaj hakkının tamamen yasaklanmasına neden olacak yasağa karşı sokakları doldurmuştu. Ayakta kalmakta zorlanan tüm faşist rejimler gibi Polonya’nın sağcı yönetimi Milliyetçi Hukuk ve Adalet Partisi (PİS) de kiliseyle birlikte kadınlar üzerinde daha fazla baskı kurmaya çalışıyor. Hali hazırda kısıtlı olan kürtaj hakkını tamamen yasaklama anlamına gelecek bir yasayı geçirmeye çalışıyor. Ancak kadınların artık hayatlarını kuşatan gericiliğe tahammülleri kalmadı ve her yerde buna karşı mücadele etmeye devam ediyor. Polonya’da milyonlarca kadın bu yasağa karşı sokağa çıktı ve hükümete geri adım attırmayı başardı. Başbakanlık Ofis Başkanı Dworczyk’un yaptığı açıklamayla “hükümetin anayasa mahkemesi kararını tartışarak uygun bir çözüm bulmaya çalıştığını” açıklamak zorunda kaldı. Polonya’lı kadınların direnişi, hepimizin direnişidir. Kadınlar haklarına, geleceklerine sahip çıkmaya devam edecekler. Yeni bir dünyayı hep birlikte kurana kadar mücadeleye devam!