Amasya ve Artvin’de Kadınlar Sokakta: Haklarımızdan Vazgeçmeyeceğiz

Anasayfa Haber Amasya ve Artvin’de Kadınlar Sokakta: Haklarımızdan Vazgeçmeyeceğiz
Amasya ve Artvin’de Kadınlar Sokakta: Haklarımızdan Vazgeçmeyeceğiz

Erdoğan’ın geçtiğimiz cuma gecesi alelacele İstanbul Sözleşmesini kararnameyle feshetmesinin ardından, günlerdir ülkenin her yanında kadınlar Sözleşme bizim, vazgeçmiyoruz sözleriyle sokaktaydı. Sözleşmenin bir lütuf değil, uygulanması gereken bir kazanım olduğunu her yerde duyuran kadınlar, doğrudan yaşam haklarına yapılan bu saldırıya karşı sessiz kalmayacaklarını gösterdi. 22 Mart Pazartesi günü de Artvin’de ve Amasya’da kadınlar meydanlarda “Haklarımızdan Vazgeçmiyoruz” diyerek basın açıklaması yaptılar. Amasya Kadın Platformu’nun açıklaması:

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ BİZİMDİR, VAZGEÇMEYECEĞİZ!
 
“Kadına Yönelik Şiddet ve Ev içi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi” yani bilinen adıyla İstanbul Sözleşmesi, Cuma gecesi Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile fesh edildi.
Gece yarısı yayınlanan bu kararnamelerle halk iradesinin oluşturduğu meclis görmezden gelinerek fiili bir monarşi oluşturulmuştur. Son dönemlerde artan kadın cinayetleri, LGBTİ+ lara  düşmanlığı. Uluslararası hukukta, şiddetin toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin kadınlara, ayrımcılığın bir sonucunun vurgulandığı  ilk sözleşme olan İstanbul Sözleşmesi’ni  fesheden AKP iktidarı,  toplumsal cinsiyet eşitliğine saldırmış, kadınların ayrımcılığa uğramasının önünü açmıştır. Fiziksel, cinsel, ekonomik ve duygusal şiddet, yani her türlü şiddetle mücadele konusunda “Önleme, Koruma, Kovuşturma ve Destek Politikalarından ” oluşan dört temel yaklaşım içeren ilk sözleşme olan İstanbul Sözleşmesi’nin gece yarısı feshedilmesi AKP iktidarı tarafından kadına yönelik şiddetle mücadele etmeyeceğinin ilanıdır. En önemlisi, bu aynı zamanda açıkça hukuka aykırı bir kararnamedir, iptal edilemez.
Bir uluslararası sözleşme onaylandıktan sonra kanun hükmündedir ve ancak meclis tarafından feshedilebilir. Cumhurbaşkanının tek taraflı kararı ile sözleşmenin feshedilmesi mümkün değildir.
İktidar eliyle yapılan çalışmalarda halkın sadece %17’sinin İstanbul Sözleşmesi’ne karşı olduğu, karşı olanların da radikal dini gruplar olduğu ortaya çıkmıştır. Halkın %83’üne rağmen kadınları yaşatacak adımları içeren İstanbul Sözleşmesi’ni tartışmanın ya da reddetmenin kime hizmet ettiği açıktır.  Yaşamlarımızı gericiliğe, yobazlığa, bağnazlığa teslim etmeyeceğiz, yaşam haklarımızı kararnamelerle ortadan kaldırmanıza izin vermeyeceğiz.
 
Kadına yönelik her türlü şiddetin önlenmesi ve şiddete uğrayanın korunması, şiddet uygulayanın soruşturulması ve cezalandırılması sorumluluklarını, devlete yükleyen İstanbul Sözleşmesi’nin iktidarın hedefi olması, iktidarın kadınlardan ve kadınların yaşam mücadelesinde sesini yükseltmesinden duyduğu rahatsızlığın sonucudur.
“Halk istiyorsa sözleşmeden çekiliriz” diyen iktidara karşı halk “İstanbul Sözleşmesi Yaşatır” dedi. Biz kadınlar, “İstanbul Sözleşmesi’ni Uygula” dedik, “Haklarımızdan ve Hayatlarımızdan Vazgeçmiyoruz” dedik. Aylardır bu taleplerimizi bulunduğumuz her yerden iletmemişiz gibi İstanbul Sözleşmesi’nden asla vazgeçmediğimizi haykırdığımız 8 Mart’ın hemen ardından, bir gece yarısı Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıldığını Resmi Gazete’den öğrendik. Sözleşmeden çekilme kararı Anayasa’ya ve uluslararası insan hakları hukukuna aykırıdır. İnsan haklarına aykırı faaliyette bulunmak, devletin yetkisini açıkça kötüye kullanmaktır. İstanbul Sözleşmesi yani kadınların yaşam hakkı kimsenin iki dudağının arasında değildir. Tüm ülkeyi etkileyecek hiçbir karar demokrasi yok sayılarak, halka dayatılamaz.
Hayatlarımıza dair kararları biz alırız! Hayatlarımızın ve haklarımızın tek bir adamın kararına, kararnamesine bağlı olmasına izin vermiyoruz. Bu sözleşmeyi biz kadınlar dişimizle, tırnağımızla, mücadelemiz ile kazandık. Haklarımızı elimizden almanıza, bizleri şiddete ve öldürülmeye mahkum etmenize izin vermeyeceğiz. Sözleşmeden vazgeçmiyoruz!
Biz kadınlar yaşamak istiyoruz. Kadınlar yaşamak istiyorum çığlıklarını yükseltirken onların yaşam haklarına bir saldırıdır, İstanbul Sözleşmesi’ni feshetmek. Kadına “öldürsünler seni” demektir. Katilin elindeki silah, gözündeki hınç ve nefret olmaktır. Hep söyledik yine söylüyoruz. Kadın cinayetleri politiktir. İstanbul Sözleşmesi’ni feshetme kararı bu ülkedeki kadınları hiçe saymak, kadın cinayetlerini görmezden gelmektedir. Kızkardeşlerimizi hayatta tutamayan, tecavüzden şiddetten kurtarmayan iktidarın, ülkemizin alnına sürdüğü bir kara lekedir. Kadınlar, kadın kazanımlarına hız kesmeden saldırıları süren  iktidara ve onun yarattığı gerici odaklara karşı mücadele etmeye devam edecek!
Değil gece yarısı kararnamesi, yeri yarsanız, göğü başımıza geçirseniz haklarımızdan da hayatlarımızdan da vazgeçmeyeceğiz. Kararlarınızı, yasallarınızı erkek iktidarınızı tanımıyoruz. Bizler hayatımızdan, haklarımızdan vazgeçmiyoruz. Sadece İstanbul sözleşmesi değil, 6284 sayılı Şiddet Önleme Yasasının etkin uygulanması, Nafaka hakkı, kürtaş hakkı, LGBTİ+ların hakları içinde sokakları terketmiyoruz! Eşit, özgür, demokratik bir ülkeyi ellerimizle biz kuracağız.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ BİZİM.
İSTANBUL SÖZLEŞMESINDEN VAZGEÇMIYORUZ.
YAŞASIN KADIN DAYANIŞMASI

AMASYA KADIN PLATFORMU

Yanıtla