SOL Parti’den Seçimlerde Sosyalist Blok Çağrısı

SOL Parti’den Seçimlerde Sosyalist Blok Çağrısı

SOL Parti, seçim süreci ile ilgili kararını açıklamak için bugün bir basın toplantısı düzenledi. “Geleceğimizi Özgürlük ve Eşitlik Yolunda Birlikte Kuralım” çağrısıyla düzenlenen toplantıda, iktidar ve muhalefetin durum değerlendirmesi yapılırken, sosyalist solun tüm temsilcilerine, seçimlerde Sosyalist Blok olarak dahil olarak sürece ortak müdahalede bulunma çağrısında bulunuldu.

İKTİDAR KOLAY YIKILMAYACAK

Basın açıklamasını SOL Parti Başkanlar Kurulu Üyesi İlknur Başer okudu. Cumhuriyet tarihinin en kritik eşiklerinden biri olarak vurgulanan seçim sürecine ilişkin konuşan Başer; “hile ile kurulan rejimin yeniden oylanacağı bir seçim” ifadesini kullandı. Seçimin bir referandum olarak görülmesi gerektiğini vurgulayan Başer,

iktidarın tüm güç kaybına rağmen devlet içerisindeki yapısı işaret ederken, “yaklaşık 20 yıldır iktidar olmanın avantajlarını medyadan güvenlik bürokrasisine kadar güç toplamak için kullanan, yandaşlarına olağanüstü maddi kaynak aktaran bir suç iktidarının kolayca yıkılacağını düşünmek son derece yanıltıcıdır.

Kendi tarihleri iktidarda kalmak için her türlü kötülüğü yapacaklarını ortaya koyuyor” ifadelerini kullandı.

Seçim sürecinin iktidara karşı toplumun tüm katmanları arasında örgütlenmesi gereken bir güçlü bir mücadele süreci ihtiyacına işaret etti.

MUTABAKAT ÇÖZÜM DEĞİL

SOL Parti Başkanlar Kurulu üyesi İlknur Başer, açıklamada muhalefetin seçim hazırlığına da değindi:

“Altı parti arasındaki tek adam rejimini sonlandırmaya dönük mutabakat kuşkusuz önemli bir gelişmedir. HDP’nin de rejime son verme doğrultusunda açık bir tutum alması olumludur. Bu AKP-MHP iktidarına son verecek geniş bir muhalefet cephesinin kurulması demektir. Ancak, bu muhalefet blokunun ortaya koyduğu restorasyon programının toplumun son derece köklü değişimler gerektiren birikmiş sorunlarına çözümler üretebileceğini beklemek yanıltıcı olacaktır.”

Laikliğin, demokrasinin, emperyalizme bağımlılıktan çıkışın gündem edilmediğine işaret edilen açıklamada Başer “Türkiye’nin tek adam rejiminden çıkışı ile birlikte bu karanlık rejimle hesaplaşabilmesi AKP sonrasında da çok zorlu bir mücadele sürecini zorunlu kılıyor” tespitinde bulundu.

Muhalefetin mutabakatı ve ideolojik unsurlarının ülkenin içinde bulunduğu krizi çözmek için yetersiz olduğu tespiti yapılan açıklamada, hem iktidara karşı topyekun bir mücadele hem de Türkiye’nin geleceğinin güvencesi için sosyalist solun mücadele birliğinin önemine işaret edildi:

MÜCADELE BİRLİĞİ SORUMLULUĞU

“Bütün bu sorunlarımızın çözümü doğrultusunda Türkiye’nin devrimci demokratik bir çıkış yolunun sosyalist sol siyasetin güç kazanmasından geçeceğine inanıyor; bunun için Sosyalist SOL ve devrimci güçler arasında bir mücadele birliği oluşturularak, seçimler ve sonrasında mücadelenin tüm etaplarında etkin bir güce dönüştürülmesini yaşadığımız koşullar altında hayati önem taşıyan bir sorumluluk olarak önümüze koyuyoruz.”

SOL Parti Başkanlar Kurulu Üyesi Önder İşleyen, açıklama sonrasında yaptığı konuşmada şunları söyledi:

SARAY VE HALK ARASINDAKİ MÜCADELE

“Çelişki açıktır. Bu ülkenin çelişkisi saray etrafına toplanmış haramilerle halk arasındadır. İlk düğüm bu saray iktidarına son verilmesidir. Ancak sadece saray iktidarından kurtulmak ülkenin geleceğinin aydınlık olacağının, eşitlikten özgürlükten yana bir ülkenin kurulacağının garantisi değildir. Bu garantiyi biz veriyoruz. Eğer cumhuriyetin yeni yüzyılı gerçekten kimsesizlerin cumhuriyeti olacaksa, laik demokratik halkın kendi kararlarını kendi verebildiği NATO üslerinden kurtulmuş bir cumhuriyet olacaksa onun yolu sosyalistlerin mücadelesinden geçiyor. Biz bu yolun çağrısını yapıyoruz.

KİMSESİZLERİN CUMHURİYETİNİ KURACAĞIZ

Gelin cumhuriyeti bu yeni yüzyılında gerçekten halkın cumhuriyeti yapacak bir yola birlikte çıkalım. SOL Parti, Türkiye toplumunun önüne umut olacak bir siyaseti ortaya koymakta kararlıdır. Bizim çağrımız sadece sosyalistlere değil, emekçi direnişlerinden, zeytinine sahip çıkan köylülerden, bu ülkede hakkına sahip çıkan herkesin yürüttüğü bir mücadeledir. Bu mücadeleyi seçimlerde ve sonrasında sürdürmeye kararlı olan bir çağrıdır. Bu ülkenin tüm ilerici birikimlerini bir yana bırakarak, yoksulluk işsizlik ve ardındaki kapitalist karanlık sorununu görmeyen hiçbir siyaset bu halkın sorunlarını çözmeyecektir. O yüzden bu ülkede direnenlerin siyasetini yapmak bizim sorumluluğumuzdur.

MÜCADELE BLOKU AÇIKLANACAK

Somut olarak şunu söyleyelim bu çağrı sosyalist solun çağrısıdır. Türkiye Komünist Partisi, Türkiye Komünist Hareketi ve diğer sosyalist hareketlerle yürüttüğümüz mücadele ile EMEP ile yürüttüğümüz tartışmayla, bunlardan öte bu ülkenin derdine düşen tüm aydın, akademisyen, sanatçılarla birlikte, direnen emekçilerle birlikte bu mücadeleyi örgütlüyoruz. Önümüzdeki süreçte bu mücadeleyi sürdürecek, dosta güven düşmana korku verecek bir siyasetin toplumsal blokunu da açıklayacağız. Bu, bu memleketi yeniden kuracak, devrimciliği yeniden yeşertecek bir çağrıdır, devrimci bir yolu kurma çağrısıdır.”

SOSYALİST BLOK SEÇİM PLATFORMUNDA OLACAK

Blok tartışmasına ilişkin soruya şu şekilde yanıt verdi: Böyle bir çağrıyı hep birlikte geliştirme konusunda, sadece saydığım hareketlerle sınırlı değil tüm sosyalistlerle bu sosyalist mücadele bloku için tartışmayı sürdüreceğiz. Türkiye’nin bugün esas ihtiyacı olan şey bu mücadeleyi bir seçim platformuna çevrilmesidir. SOL Parti de bu mücadelenin merkezinde olacak ve seçime bu platformla katılacak. Sadece örgütler olarak da düşünmüyoruz, Türkiye’nin çok geniş bir sosyalist aydın geleneği var. Onlarla bir araya gelerek bu mücadeleyi büyüteceğiz. Sosyalist bir bloku kendisini seçim platformunda ifade edecektir.

MUHALEFETE HAZIRIZ

Millet ittifakıyla ortaklaşma konusunda bir soruya ilişkin olarak “Mutabakat ittifakı, AKP’nin 10 yıl öncesini hedefliyor. Bunu aşmayı, bu çürümeyi aşmayı hedeflemeyen bir program Türkiye emekçilerinin sorunlarına gram yarar sağlayamaz. Halk kendi örgütlenmeleriyle sokakta olmazsa bu ülkenin iyiye gideceğinin emaresi yoktur. Biz bu iyiye gidişin yürüyüşünü yolunu açıyoruz. Ortaya konan burjuva programa bu ülkenin geleceği sığmayacaktır. O dönüşüm meselesini bu muhalefetin ellerine teslim etmeyiz. Onlara karşı en keskin muhalefeti yürütmeye de biz bugünden hazırız.”